Monday, March 7, 2011

Stage IV Lung Adenocarcinoma

Basliktaki hastalik hayatimiza gireli cok olmadi.

Yuksek tansiyon ve bel agrisi disinda hic bir saglik problemi olmayan babamizin 3 ay suren testler sonucu bu hastaliga sahip oldugu ortaya cikti. Anladik ki k-ile baslayan hastalik, basa geldi mi, hasta ve tum ailesi icin uzun ve sabir gerektiren bir mucadele, her hasta icin farkli bir macera demek. Bu konu hakkinda pek yazmayi dusunmuyordum. Cunku bugun bu oldu, yarin su oldu tarzi bir blog geri donunce can acitir diye dusunuyorum. Bu yuzden bizim durumumuza ozel bir blog yazmak yerine, ne ogrendik bunu paylasmak istedim. Cunku bu hastalik surecinde -ki dedigim gibi cok uzun sure olmadi hayatimiza gireli- bu konuda cok cahil oldugumuzu farkettim ve okudugum arastirdigim seyler de bana cok sey ogretti. Baskalari bunlardan faydalansin diye adim adim ogrendiklerimi buradan paylasmak istedim.

1) Sebepler:
Lung Adenocarcinoma ozellikle sigara icmeyen ya da sigarayi yillar once birakmis insanlarda, daha cogunlukla da kadinlarda gorulen bir akciger kanseri turu. Temel olarak cok gorulen iki tur var. a) Small Cell Lung Carcinoma (Kucuk hucreli Akciger kanseri) ve b) Non-Small Cell Lung Carcinoma-NSCLC (Kucuk hucreli olmayan Akciger kanseri). Birinci gurup genelde akciger kanseri vakalarinin %10-15ini kapsiyor. Sigara icenlerde goruluyor cogunlukla. Ve cok hizli yayiliyor. Hastaligin yayilma hizi cok hizli oldugu icin de bu konuda klinik calisma sayisi ve ilac sayisi maalesef non-small cell kadar cok degil. Non-small cell'in de alt turleri var. Squamus NSCLC (daha cok sigara kaynakli) ve Adenocarcinoma onlardan ikisi. Adenocarcinoma ilginc bir sekilde sigara kaynakli NSCLC turlerininden daha fazla gorulmeye baslanmis son zamanlarda. Sebebinin cevresel oldugu dusunuluyor. Ozellikle toprakta biriken radon gazlarinin (renksiz kokusuz bir gaz), icme suyuna, kuyu suyuna karismasi veya evin bodrum katlarinda birikmesi ve insanlarin bu gaza bu sekilde maruz kalmalari sebepler arasinda gosteriliyor. Baska cevresel sebepleri de olabilir. Radon gazi olcumu amerika'da ev alinirken rutin olarak yapilan bir sey. Maalesef Turkiye'de bu cok basit bir sey oldugu halde yapilmiyor. Adenocarcinoma cok ileri safhalara gelmeden pek rahatsizlik vermiyor. Vucutta baska bir yere metastaz yapana kadar bir rahatsizlik hissettirmiyor. O yuzden de bu tarz hastaliklari yakalamak icin 40 yasindan itibaren (riskin arttigi yas) herkese senede bir kez dusuk radyasyonlu spiral tomografi oneriliyor.

2) Notlar:

a) Kanser evresi: Kanser nereye sicramis olursa olsun, ilk basladigi organin adi ile aniliyor. Akciger de basladi ise, midede cigerde kemikte ya da beyinde bile tumorler bulunsa, butun bunlar akciger kanseri oluyor. Cunku akciger kanseri hucrelerinin sicramasi ile olusmus tumorler bunlar. DNA yapilari ayni ve ayni ilac hepsi uzerinde etkili oluyor. Akciger kanserinin yakin organlara sicramasina Evre 3, uzak organlara sicramasina (karaciger, bobrek, kemik veya en cok gorulen beyin gibi) Evre 4 deniyor. Yani kemikte minicik bir tumor bile olsa, hasta evre 4 hastasi oluyor. Bu kanser hucrelerinin kan dolasimina karistigi anlamina geliyor. Yani buradaki tumor alinsa da baska bir yerde tumor cikabilir. Cerrahi mudahale, Evre 1 ve 2'de faydali olabilirken 3 ve 4'de ise yaramiyor. Radyoterapi ve yaygin bir kanserse tumorlerin hepsini ayni anda etkilemek icin kemoterapi kullaniliyor. Evre 4 olunmasi sadece hastaligin tamamen iyilesmeyecegi anlamina geliyor. Bu sekilde ilac tedavisi ile ozellikle akciger kanserinde yillarca yasayan hastalar var.

b) Metastaz. Kanserli hucrelerin baska organlara sicrayip tumor olusturmasi.

c) "Herkesin hastaligi kendine ozeldir": Her kanser turune ilk ciktigi organa bagli olarak farkli tedavi terapiler uygunlamakta, farkli ilaclar fayda etmektedir. Ayni sekilde ayni organdan cikmis ayni tip kanser bile olsa, icindeki proteinler bile degisik olabileceginden farkli ilaclara farkli sonuclar verebilir (EGFR-pozitif olan adenocarcinomlar Tarceva adli kemoterapi ilaca olumlu cevap verir mesela. EGFR, ALK degisik proteinler ve hastadan hastaya degisiyor). Tabii hastanin yasam kosullari, morali, yedigi ictigi seyler, bagisiklik sisteminin kuvvetli olup olmamasi vs. Hepsi sonucu etkileyen faktorler. Hasta ve doktorun hastaliga karsi takim olarak savasmasi da.

d) Radyoterapi'nin yeni ve daha gelismis turleri Turkiye'de mevcut: SBRT, GammaKnife, CyberKnife, TomoTherapy radyoterapinin yan etkilerini, saglikli dokulara bu terapi sirasinda verilen zarari azaltan yeni yontemler. Turkiye'de bir cok hastanede bunlar var. Arastirin ve doktorunuzun bu ilerlemis hastaliklarda kullanilmaz demesini dinlemeden israr edin. Ben sahsen bu metodlari kullanmis bir cok Evre 4 hastasinin hikayesini okudum. Evet kemo'dan daha uzun suruyor cunku kemo verildiginde bir anda butun vucudu (ayni zamanda saglikli hucreleri de) etkiliyor. Radyoterapi sadece uygulandigi bolgede fayda sagliyor. Radyoterapiyi o yuzden tumorlerin hepsine tek tek uygulamalari gerekiyor.

e) Kemoterapi: Kemoterapi ilaclarinin bazilarinin yan etkilerinin oldugu, bazilarinin kalici oldugu ve bagisiklik sistemini etkiledigini unutmamak lazim. O yuzden bu size tavsiye edildiginde odevinizi iyi calisin. Verilecek ilaclari inceleyin. Bu ilaclari alma-almama hakkinizi kullanin. Doktorunuzla bagisiklik sisteminizi kuvvetlendirecek tamamlayici tedaviler uzerinde konusun. Konusabileceginiz bir doktor secin.

f) Alternatif Tip: Maalesef faydasi bir cok insan uzerinde ispatlanmis olan vitaminler, enzimler, kimyasal bilesimler, bitkiler ile ilgili yapilan ciddi klinik calismalar yok. Belki bu hastaliga kesin cozum olabilecek sonuclar ortaya cikacakken, calismalar daha cok kemoterapi ilaclari ve radyoterapi teknikleri uzerine yogunlasmis. Bunda da ecza sirketlerinin bu ilaclardan buyuk paralar kazaniyor olmasinin da etkisi var. Kendilerine para kazandirmayacak "oksuz" (yani patenti kimsede olmayan) bir bitki, vitamin, enzim uzerine arastirma yapmalari kendilerine para kazandirmayacagi ve hatta (kansere kesin bir cozum bulunmasi) kendilerine para kaybettirecegi icin bu konuda yatirim yapmaya yanasmiyorlar. Arastirma hastanelerinde buyuk paralar isteyen arastirmalar bu sirketler tarafindan desteklendigi icin de umut verici sonuclari olan kucuk calismalar olsa da (Kanada'da DCA icin, University of Washington'da artemisinin icin, Dr Bihari tarafindan LDN-Low Dose Naltrexone icin ve University of Maryland'de Dr Shamsuddin tarafindan IP-6 Inositol icin) bu calismalari buyuk kapsamli yapip sonuclarini genis bir gurup uzerine onaylayacak bir klinik arastirma yok maalesef. Ama kanser hastalarinin kendi hikayelerini ve bu ilaclarla deneyimlerini paylastigi siteler (inspire.com, cancergrace.org vs maalesef ingilizce) gercekten bunlarin olumlu sonuclari oldugunu gosteriyor.

g) Kanser hucreleri i) asidik ortami seviyor, kandaki alkaline seviyesinin dusuk olmasi bu hucrelerin yasamasini engelliyor (kandaki pH'i arttiran sebzeler yenilmeli, tukruk ve idrardaki pH seviyesini olcen turnusol kagidi tarzi aparatlar var, onlarla hangi beslenme cesidinin ise yaradigi anlasilabilir) ii) oksijensiz solunum yapiyor, oksijenli ortamda oluyorlar. Hucre ceperi kalin oldugu icin oksijenin iceri girmesi zor oluyor. Bu yuzden DMSO (vucuttaki katmanlari gecip kemige kadar emilebilen dogal bir sulfur, beraber kullanildigi herseyin de emilmesini sagliyor) ve peroksit katilmis bir kuvette oksijen terapisi yapabilirsiniz. CellFood ile oksijeni besin olarak alabilirsiniz. iii)Sekerle besleniyorlar. Sekeri hayatinizdan cikarin. Beyaz unu da. iv) Bu hucrelerden bazilari MDR (multiple drug resistant) yani kemo ilaclarina dayanakli hucre. Klasik kemo ilaclari bagisiklik sistemini guclendiren ve bu hucreleri zayiflatan tamamlayici yontemlerle kullanilmazsa, kemo sonucu ilk tumorler yok olurken, MDR olan hucreler yok edilemiyor. Bu hucreler bolunerek cogalip bir muddet sonra yeni tumorler olusturuyorlar. Bu durumda yeni olusan hucrelerin hepsi MDR'dan cogaldigi icin MDR hucre oluyor. Hastalik yeniden nuksettiginde ilaclar etkisiz kaliyor. Bir muddet hastaliktan temiz yasaniz da MDR hucrelerine karsi surekli gardinizi almaniz ve bagisiklik sisteminizi -ozellikle de kemo sonrasi zayiflamisken- vitamin ve enzimlerle, duzenli ve dogru beslenme ve egzersizle (oksijen alimini arttirmak, mutluluk hormonu serotonin salgilamak icin) guclendirmek lazim.

3) Teshis Yontemleri:

  • Kan Testi: Kan testi sonucu lenfositlerin dusuk cikmasi vucutta malignan bir buyumeye isaret olabilir diyor bir cok kaynak. CBC diye bir test cesit test var. Bununla kandaki lenfosit, monosit, netrofil, trombosit, beyaz, kirmizi hucre sayisi, hemoglobin olculuyor. Kandaki lenfosit sayisinin dusuk olmasi vucutta kanserli hucreleri oldurecek kadar yeterli "dogal asker hucre" (natural killer cell) olmadigi anlamina geliyor. Kan testi sonucu boyle geldiginde doktor asagidaki testlerle vucutta tumor tesbiti yapabilir
  • MRI: Magnetik Rezonans Imajlama
  • CT: Bilgisayarli Tomografi
  • Sintigrafi
  • PET/CT: PET ile CT karisimi bir test. Kanserli tumorleri tespit edip renklerini farkli gosteriyor.
  • Biyopsi: Tumorlerden parca alinip patolojide incelenmesi

4) Tamamlayici (Alternatif) Tip:

Bu konuda firsatcilik yapan -ozellikle Turkiye'de- bir cok umit taciri, sarlatan var. Lutfen dikkatli olun. Sahsen bir kimsenin size yardimci olmaya calisiyorsa, kullanilacak enzimleri, vitaminleri, otlari para beklemeden paylasmasi gerektigini dusunuyorum. Bu isi yuksek meblaglara dokenlere ve garanti verenlere guvenmeyin. Bu hastalikla ilgili garanti verilebilse bu butun dunyada bu ilaclar konusuluyor olurdu zaten.

a) Beta Glucans 1,3: Bagisiklik kuvvetlendirici.
b) Quercetin+Bromelain: Enzim. Quercetin'in anti-kanser ozelligi var, Bromelain pancreatic enzim.
c) Selenium+E Vitamini: Anti-oksidan
d) Reishi: Bagisiklik icin. Kani sulandiran ilaclarla ve -tansiyonu dusurucu etkisi oldugundan- tansiyon ilaclari ile birlikte almayin.
e) Reishi+Maitake+Shiatake: Bagisiklik icin
f) B-complex: Sinir sistemini guclendiriyor
g) D3 Vitamini
h) DCA: www.thedcasite.com (almak icin www.pharma-dca.com). University of Alberta'da ve Medicore'da yapilan calismalar yan etkileri yok denecek kadar az olan ilacin hastalarin buyuk bir kisminda hastalikli hucreleri yok ettigi ya da hastaligin ilerlemesini durdurdugunu gostermis.
i) DMSO
j) IP-6 Inositol: Ozellikle bununla alakali (gunde 3-4 kere 1er gram alinmasi ozellikle D3 ile) cok iyi seyler okudum. Maryland Universitesinden Dr AbdulKelam Shamsuddin'in calismalari IP6'in lenfosit sayisini arttirdigini ve vucudun bagisiklik sistemine tepe yaptirdigini gosteriyor. Ozellikle D3 vitamini ile alinmasi oneriliyor. Dunyanin en unlu kanser arastirma merkezlerinden Sloan-Kettering'in sayfasinda da onerilen enzimler arasinda. Kemoterapiyi reddetmis ve kanseri yenmis son evre bir cok hasta bu enzimi duzenli olarak kullandiklarini soyluyorlar. Gunde 3-4 kez ac karnina 1'er gram alinmasi oneriliyor. Saglikli kisilerinde bagisiklik sistemini guclendirmek icin gunde 1 kere ac karna almasi tavsiye ediliyor. Kani sulandiran etkisi oldugu icin, bu etkiye sahip ilaclarla alinmamasi soyleniyor (aspirin, clopidogrel (Plavix), diclofenac (Voltaren, Cataflam, others), ibuprofen (Advil, Motrin, others), naproxen (Anaprox, Naprosyn, others), dalteparin (Fragmin), enoxaparin (Lovenox), heparin, warfarin (Coumadin), and others.)
k) Paw Paw Cell Reg: Kuzey Amerika'da yetisen Paw Paw agacindan elde edilen bir enzim. Hucre mitokondrilerini aktiflestiriyor (kanser hucrelerinin mitokondrileri calismiyor). Cok kuvvetli anti-oksidanlar nedense etkisini azaltabiliyor. Ayni zamanda Paw Paw kullanimi diger antikanser ilaclarin etkisini de azaltabiliyor.
l) LDN-Low Dose Naltrexone: Dr Bihari'nin calismalari her gun 4.5mg aksam 9 ve gece 3 arasi almanin MS, Crohn's Disease, ve kanser hastalari uzerinde olumlu etkileri oldugunu kanitlamis. Daha genis capli bir arastirma yapil(a)madigi icin henuz off-label ilac olarak MS ve Crohn hastalarina recete ile veriliyor. Bu ilacin narkotiklerle, agri kesici ve alkol ile birlikte alinmamasi gerekiyor.
"Beta-endorphins function as important regulators of the immune system. Naltrexone acts to block the endorphin/opioid receptors in the brain. When a 50mg daily dose of Naltrexone is used (as is the case in the treatment of drug/alcohol addiction), Naltrexone acts to block the endorphin/opioid receptors for a full 24 hours. This stops the addict from gaining any pleasure from the drugs/alcohol that they have taken or consumed. With LDN, the receptor blockade only lasts for a few hours. During the time of the blockade, the endorphins cannot attach to the receptors and the body compensates by creating more endorphins. Once the LDN has been metabolized by the body and its effects have worn off, the patient is left with normal levels of endorphins when compared with healthy controls. This, in turn, normalizes their otherwise compromised immune function. In other words, LDN boosts the immune system and this helps those suffering from disorders where the immune system plays a central role. This is the reason why LDN does not just help those with autoimmune diseases but also illnesses like HIV/Aids and certain cancers."
"LDN treatment appears to work in those cancers that have opioid receptors. As discussed above, LDN therapy causes a rise in endorphin levels (both metenkephalin and beta-endorphin). The endorphins attach to the cancers’ opiate receptors, shrinking the tumours and inhibiting their growth. If metenkephalin and/or beta-endorphins are attached to cancer cells while they are dividing, programmed cell death (apoptosis) appears to be stimulated. This causes some of the cancer cells to be killed. Added to this is the fact that LDN therapy appears to double or even triple the activity of NK cells (see “How does LDN therapy work?” above) and acts to increase other healthy immune defences against cancer.

By mid-2004 Dr Bihari had treated over 300 patients with various cancers. All of these patients had failed to respond to standard treatments. After 4-6 months of LDN therapy some 50% of cancer sufferers had begun to demonstrate a halt in their cancer growth and, over a third had shown significant tumour shrinkage. Other proponents of LDN therapy have reported similar findings. For example at the 2006 LDN conference held at the National Cancer Institute in United States, a Dr Berkson detailed his successful experience treating metastatic pancreatic cancer and B cell lymphoma with LDN at bedtime. After following a healthy lifestyle program and receiving daily LDN therapy, the patient was alive and well, symptom free and back at work.

Given all of this, it is easy to see why researchers are excited about the possibilities that LDN therapy may hold for the treatment of certain types of cancer."

m) Astragalus: Bagisiklik arttirici. Ozellikle akciger kanserinde platin-bazli kemo ilaclarinin yan etkilerinin azalmasina faydasi oldugu soyleniyor. Bagisiklik sistemini bastiran (mesela organ naklinde organin vucuda kabulu icin) kullanilan ilaclarla zit etkisi oldugu icin bu ilaclar alinirken kullanilmamalidir.
n) Artemisinin: Cin'de varligi cok eskiye dayanan bir bitkisel ilac. Ileri sitma tedavisinde kullaniliyor. Kanser uzerindeki etkileri Washington Universitesinde inceleniyor. Hasta hucrelerin apoptosis (olmesi, intihar etmesi) yapmasina sebep olduguna dair bulgular var. (http://ar.iiarjournals.org/content/24/4/2277.abstract) Pasif haldeki mitokondriyi (hucrenin buyumesi, bolunmesi ve olmesine karar veren organel) uyandiriyor. 1200 mgs daily (6 capsules in divided doses)
University of Washington'da klinik deneylerde kullanilan ve umut verici sonuclar gosteren artemisinin (Dr Lai uyku oncesi gunde vucut agirligina gore ~5mg/kg/gun verilmesini onermis).
En saf olani Holley markasi tarafindan cikariliyor. Swanson'un cikardigi Doctor's Best Artemisinin bir baska tavsiye edilen marka ve Holley'den daha ucuz. Midede agri ve bulantiya sebep olabiliyor. Hayvanlar uzerinde yapilan arastirmalarda toksik bir yan etkisi bulunmamis.

Bu ilac demir seviyesi yuksek olan hucrelere yapisip icindeki peroksid sayesinde reaktif oksijen yayiyor. Hasta hucrelerin buyuyebilmeleri icin ihtiyaclari olan damarlari yapmalarina (angiogenesis) engel oluyor. Bu yuzden radyaterapiden sonra 2 ay kullanimina ara verilmesi tavsiye ediliyor. Radyoterapi sonrasi parcalanan hucrelerden geriye kalan demir cevre dokulara yapismis oldugundan bu ilac o dokulardaki demire hastalikla hucre imis gibi yapisip oksijen salgilayip dokuya zarar verebilir. Kemoterapi ile birlikte alinmasinda bir sakinca olmadigini yazmis kaynak.
Amerika'daki doktorlar FDA onayli olmadigi icin henuz insanlara tavsiye edemese de ozellikle kemik kanseri olan hayvanlarda kullaniliyor ve olumlu sonuclar veriyor:
o) Sebze agirlikli diyet: Ozellikle Brokoli, Havuc, Domates anti-kanser ozellikleri olan maddeler. Acibadem cekirdegi, kayisi, uzum cekirdegi de anti-kanser ozelliklere sahip.
p) Curcumin (Zerdecal): Gogus, karaciger ve kolon kanserlerine faydasi oldugu iddia ediliyor.
q) Modified Citrus Pectin: Metastazi engelleyebilecegi veya yavaslatabilecegi soyleniyor. Hayvanlar uzerinde yapilmis deneylerde, MCP'nin galectin-3 isimli kimyasal maddeye yapistigi gozlemlenmis. Galectin-3 hastalikli hucrelerde anormal miktarlarda bulundugu icin ozellikle etkilerini bu hucrelerde gosterdigi soyleniyor. Ozellikle melanoma ve prostat kanserinde etkili oldugu gozlemlenmis.
r) Vitamin C: Anti-oksidant
s) CellFood: oksijen. Bu hucreler oksijensiz solunum yaptigi icin oksijen ile bir araya geldiginde parcalaniyor. Oksijen seviyesini arttirmak, diyet ile , spor ve egzersiz ile onemli.
t) Calcium,Magnezyum, Cinko: Kandaki bakir oranini azaltiyor. Bakir bu hucrelerin kendi damarlarini yapip beslenmeleri icin ihtiyac duyduklari bir madde.
u) Yesil Cay: Anti-oksidan
v) Spirulina: Kemik iliginin yenilenmesini saglayan mavi-yesil yosun tozu. Pasifik okyanusundaki mavi-yesil yosunlardan elde ediliyor. B1 (thiamine), B2 (riboflavin), B3 (nicotinamide), B6 (pyridoxine), B9 (folic acid), vitamin C, vitamin D, vitamin A ve vitamin E iceriyor. gamma-linolenic acid (GLA) bakimindan zengindir ve alpha-linolenic acid (ALA), linoleic acid (LA), stearidonic acid (SDA), eicosapentaenoic acid (EPA),docosahexaenoic acid (DHA) ve arachidonic acid (AA) icerir. Meyve suyunun icine 3er kasik ekleyip gunde bir kac alabilirsiniz. Tablet seklinde satilanlari da var.
w) Budwig Diet: Flax seed oil+Cottage Cheese
x) NAC (N-Acetyl-Cysteine): Karaciger dostu.
y) Resveratrol: http://en.wikipedia.org/wiki/Resveratrol,
https://www.metagenics.com.au/shop/index.cfm?fuseaction=item&id=966: This healthy aging complex combines three of the nutrients discussed above - resveratrol (kara uzum cekirdegi), quercetin (anti cancer ozelligi olan bir enzim) and curcumin (zerdecal).

Ve sekeri hayatinizdan cikarin. Kanser hucrelerinin bir numarali besin maddesi seker. Kirmizi eti ya sifirlayin ya da yagsiz olarak arada bir kucuk porsiyonlar alin. Kani asidik hale getiriyor. Bu hucreler asidik ortamlari seviyor. Alkalin'i (pH'i) yuksek ortamda yasayamiyorlar. Yediginiz meyve, sebze ve etlerin organik olmasina dikkat edin.

Not: Yukaridaki bilgilere zaman zaman yenilerini ekleyecegim ve guncelleyecegim.

4 comments:

  1. Merhaba. Oncelikle babaniza Allahtan sifalar diliyorum.. cellfoodla ilgili arastirma yaparken rastladim blogunuza. bu urun hakkinda resmi sitesi disinda kullanici yorumu yok. ben bagisiklik sistemimi kuvvetlendirmek ve hucre yapimdaki bir tKim bozukluk/eksiklikleri gidermek icin kullanmaya basladim. Ama firma guvenilir mi bilmiyorum. detayli bilginiz var mi urun hakkinda?

    ReplyDelete
    Replies
    1. Cellfood sıvılaştırılmış oksijen olduğu için bir yan etkisi olacağını sanmıyorum. Ben yurtdışında yaşadığım için buradaki güvenilir dükkanlarda satılanları alıyorum genellikle. Ama bağışıklık sistemi güçlendirmek için cellfood yerine IP6 Inositol tavsiye ederim. Bir çok arkadaşımın kanserli yakınları kullanıyor bunu ve hepsi çok memnun. İnternette Amazon'da falan bu ürünün reviewlarına kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Ama maalesef henüz türkiyede satılmıyor.

      Delete
  2. This comment has been removed by the author.

    ReplyDelete